Nöbetçi Eczaneler
Basın açıklamasında konuşan Azime Karabulak, “Basın mensupları, dostlarımız, Hakkari halkı ve tüm kamuoyuna selamlar. Bugün burada, yüreklerimizde tarif edilemez bir acı ve omuzlarımızda taşıdığımız büyük bir sorumluluk hissiyle toplandık. Rojin Kabaiş’i kaybettik — bir can eksildi aramızdan, bir aile parçalandı, bir geleceğin hayali söndü. Onun hasreti bizimle; adı ise artık hem kişisel bir kayıp hem de toplumsal bir sorumluluğun simgesi oldu” ifadelerini kullandı.
Karabulak, Rojin’in hayatının her insanın sahip olması gereken güven, onur ve özgürlük beklentisinin somut bir örneği olduğuna dikkat çekerek, “Bu beklenti ne yazık ki elle tutulur bir adımlar bütününe dönüşemedi; Rojin’in yaşam hakkı elinden alındı. Ailemiz ve bizler, yaşananların bir daha kimseyle olmaması için gerçek, etkili ve hızlı adımlar atılmasını istiyoruz. Bizim talebimiz nettir: Rojin Kabaiş davasında tarafsız, hızlı ve etkili bir yargılama yürütülmelidir” dedi.
Karabulak, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Fail ya da faillerin kusuru tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalı; deliller titizlikle değerlendirilmelidir. Ceza takdiri, benzer olaylarda meydana gelen adaletsizliklerin tekrarlanmasını engelleyecek şekilde karara bağlanmalıdır. Süreç boyunca ailenin bilgilendirilme hakkı gözetilmeli; mağdur yakınlarına saygı gösterilmelidir.”
Açıklamasında devletin ve kurumların sorumluluğuna vurgu yapan Karabulak, “Bu taleplerimizi dile getirirken kimseyi suçlamak ya da yıpratmak peşinde değiliz. Devletin, kurumların ve yargı organlarının görevi, vatandaşın can güvenliğini temin etmektir; bu görev bir yükümlülüktür ve bu sorumluluğun gereği yapılmalıdır. Biz, yetkililerden bu sorumluluğun gereğini titizlikle yerine getirmelerini bekliyoruz — bunun için işbirliğine ve yapıcı tutuma hazır olduğumuzu da belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.
Rojin’in davasının yalnızca bir aile meselesi olmadığını vurgulayan Karabulak, “Bu dava, kadınların güven içerisinde yaşam hakkının korunması, cezasızlık kültürünün kırılması ve toplumsal yaşamda herkes için eşit güvencenin sağlanması mücadelesinin bir parçasıdır. Bu nedenle sivil toplum örgütleri, kadın platformları ve yerel kamuoyu olarak süreci takip edeceğiz; adaletin gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Karabulak, “Bizim gönlümüzdeki acı, öfkemize dönüşmeden önce önceleyici çözümler arama arzumuzu da büyütüyor. Eğitimde, koruma mekanizmalarında, kollukla iletişimde ve toplumsal farkındalıkta atılacak adımların, benzer acıların önlenmesinde hayati olduğunu düşünüyoruz. Bu konularda yetkililerle diyalog kurmaya, somut öneriler geliştirmeye ve ortak çözümler üretmeye hazırız” diyerek sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Açıklamasında Rojin’in hatırasına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Karabulak, “Rojin bir sayı değildir; bir insandır, bir kız kardeştir, bir evlattır, bir arkadaş. Onun ismini yaşatmak; onun anısına adaletin tecelli etmesini sağlamak bizim insanlık görevimizdir. Bu görev karşısında kimse susmamalı, kimse kenara çekilmemelidir” dedi.
Son olarak Rojin’in ailesine seslenen Karabulak, “Bizler Rojin için sokak sokak gezen Nizamettin amcanın bir evladıyız ve bir babanın feryadının yankısı olarak bu davada ailenin yanında olduğumuzu bildirmek ve yalnız olmadıklarını bir daha hatırlatmak istiyorum. Nizamettin amca ‘İçim yanıyor’ demişti. Bizim de içimiz yanıyor ve davanız davamızdır” diye konuştu.
Karabulak sözlerini, “Adalet için buradayız. Hesap sorulması için buradayız. Rojin için adalet sağlanana dek susmayacağız. Rojin’i unutmayacağız” diyerek tamamladı.
