Nöbetçi Eczaneler
Hakkari Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Yiğit, günlerdir “bomba belgeler” söylemiyle kamuoyunu bekletti. Ancak bugün yaptığı basın toplantısı, iddiaların ağırlığına uygun değildi.
Yiğit’in verdiği örnekler arasında Şemdinli Belediyesi ve bazı kurumların ihalelerinde 21/b bendinin keyfi kullanıldığı, aynı firmalara iş verildiği ve resmi ilanların bazı gazetelere verilmediği yer aldı.
Asıl Niyet Ortaya Çıktı
Ancak dikkat çekici nokta şuydu: Toplantıya katılanların büyük kısmı yerel gazete sahipleriydi. İddiaların merkezinde de yine “ilan mağduriyeti” vardı. Yani Ali Yiğit’in çıkışının, kendi gazetesine ilan verilmemesinden kaynaklandığı kamuoyunda güçlü bir kanaat oluşturdu.
Belgeler Nerede?
Yiğit, “önümüzdeki haftalarda diğer ilçelerin belgelerini açıklayacağım” diyerek kamuoyunu yine belirsizliğe itti. Bu sözler tepki çekti:
Madem elinde belge var, neden bugünden açıklamıyorsun?
Kimi bekliyorsun, neyin pazarlığını yapıyorsun?
Gerçekten yolsuzluk varsa, neden savcılığa başvurmak yerine basın toplantısı düzenliyorsun?
– Ali Yiğit’in çıkışları, gerçek yolsuzlukla mücadeleden çok kendi gazetesine ilan koparma çabası olarak görülüyor.
– Eğer ortada ciddi belgeler varsa, bunların yeri basın toplantısı değil, savcılıktır.
– “Önümüzdeki hafta” diyerek halkı oyalamak, iddiaları ciddiyetsizleştiriyor.
– Gerçek gazeteci, kamuoyunu beklentiye sokmaz; elindeki belgeyi anında açıklar.
Hakkari halkı, şeffaflık ve adalet beklerken, karşılarına çıkan tablo ilan kavgasına indirgenen bir polemik oldu. Ali Yiğit’in “yolsuzluk” maskesiyle yürüttüğü bu çıkış, gazeteciliğin değil kişisel çıkarın örneği olarak kayıtlara geçti.
